top of page
Kuşluk_Vakti.jpg

KUŞLUK VAKTİ YAKLAŞIYORDU

 

Çırpınırken Zaman,

Akrebin zehirli kuyruğu,

Yelkovanın sivri burnunda,

Geçemezken gecenin ardına,

Parıltısını saklarken Ay,

Çekilirken dipsizliğe Yıldızlar,

Kederlerim, demleniyordu bakır demlikte,

Ve Sis dumanlarını içime hapsederken ben,

Kuşluk vakti yaklaşıyordu...

 

Testerenin kör bıçağıyla,

Dilim dilim doğranıyordu ömür,

Çırılçıplak masum çocukluğum,

Umutları eşikte kalmış gençliğim,

Haram sofralara meze oluyordu,

Hayaller, saklı bahçelerim yağmalalanıyordu,

Kendine düşeni alıp giderken herkes,

Ben tüm yalnızlığımla,

Ben tüm çaresizliğimle,

Ben anadan doğma kalıyordum,

Karanlığın ıssız sokaklarında,

Buz gibi kesiyordu derdin keskin soğuğu,

Kuşluk vakti yaklaşıyordu...

 

Tırnaklarımla söküp almak isterken şafağı,

Karanlığın vicdansız göğsünden;

Ufuk görünüyordu,

Gün doğuyordu üzerime tan yırtılıyordu!

Bense çıkıyordum yolumdan,

Patlıyordu tek tek lastikler,

Savruluyordum,

Sağa sola yalpalıyordum,

Sanki cinayete kurban gidiyordum,

Kaza süsü veriliyor,

Faili ise meçhul,

Sela veriliyordu, olağandışı!

Kuşluk vakti yaklaşıyordu...

Osman Tolgay Ulusoy / 13.10.2018 

bottom of page